GERİ

KOBİ'lerde İş Sağlığı ve Güvenliği


Fatih Cengizler I-KOBİ’LERİN TANIMI, SINIFLANDIRILMALARI VE ÖNEMLERİ:

Ülkemizde, İşletme tanımı ve tasnifi hükümetçe yapılarak resmileştirilmiştir. 19.10.2005 tarihli ve 9617 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla (RG:19.10.2005/ ) yürürlüğe konulan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) Tanımı ve Sınıflandırılması Yönetmeliği ile yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olup bir ekonomik faaliyette bulunan birimler veya girişimler İşletme olarak tanımlanmış olup sınıflandırması da şu şekilde yapılmıştır.

Mikro İşletmeler: Yıllık 10 kişiden az (1---9) çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 1 000 000.-TL’yi aşmayan işletmelerdir.

Küçük İşletmeler: Yıllık 50 kişiden az (10---49)çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 8 000 000._TL’yi aşmayan işletmelerdir.

Orta Büyüklükteki İşletmeler: Yıllık 250 kişiden az (50---249)çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 40.000.000.-TL’yi aşmayan işletmelerdir. Bu tanımlama aynı zamanda mikro ve küçük işletmeleri de kapsadığından ülkemizde KOBİ tanımı olarak kabül görmektedir.

Avrupa Birliği Ülkelerinde ise, istihdam miktarı itibarıyla sınıflandırma Türkiye’nin uyduğu miktar olup mikro, küçük ve orta ölçekte sırasıyla; 10, 50 ve 250’ye kadardır. Yıllık net Satış hasılatı itibarıyla sırasıyla 2 000 000.-Euro, 10.000.000.-Euro ve 50.000.000.-Euro; Yıllık Mali Bilanço itibarıyla da sırasıyla 2 000.000.-Euro,5 000 000.-Euro ve 43 000 000.-Euro’dur(TOBB).

KOBİ’ler hemen hemen tüm dünya ülkelerinde ve Ülkemizde; sayısal miktar, istihdam hacmi, üretim değeri, gelişmeye olan katkıları, mülkiyetin tabana yayılması, ekonomik açıdan serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisinin ve sosyal bakımdan toplumsal istikrarın temel unsurudur. Bütün Ülkelerde KOBİ’lerin toplam işletmeler içindeki oranı %96’dan fazladır. Almanya, Fransa ve Japonya’da bu oran %99’dur.Diğer taraftan KOBİ’ler bütün ülkelerde istihdama en fazla katkıda bulunan işletmelerdir. Örneğin ABD’de KOBİ’lerin toplam istihdam içindeki payı %58 Japonya ve İtalya’da %80’den fazladır(ekodialog.com).

Ülkemizde de işletmelerin %99,77’sini oluşturan KOBİ’ler, toplam istihdamın %77’ini,toplam katma değerin % 55’ini, toplam satışların %65’ini, toplam yatırımların %50’sini, toplam ihracatın %60,1’ini, toplam kredilerin %24’ünü gerçekleştirmektedir(TREND,287,ERGUN, 2012, 1).Farklı kaynaklar farklı ölçümlerle KOBİ’lerin Ülke işletmelerine oranını %96 gibi belirtse de bu oranın %96-%99 civarında olduğu hususu tartışmasız kabul edilmektedir.

İstihdam bakımından da KOBİ’ler Ülke istihdamında ağırlıklı bir öneme sahip olup KOBİ’ler Ülke istihdamının %77’sini (%34’ünü mikro işletmeler, %43’ünü diğer küçük ve orta ölçekli işletmeler) sağlamaktadır. Ancak diğer ekonomik değerler bakımından ele alındığında Ülke genelindeki katma değerin %73’ünü büyük işletmeler yaratmaktadır. KOBİ’lerin katma değer payı ise %27’dir ki bunun da %19’unu KOBİ’nin küçük ve orta ölçekli işletmeleri, % 8’ini de KOBİ’lerin mikro işletmeleri gerçekleştirmektedir. KOBİ’lerin toplam ihracat içeresindeki payları da %10 civarındadır. KOBİ’ler ile ilgili en dikkat çekici husus ise 10’dan az kişi istihdam eden mikro işletmelerin hizmet ve imalat sanayii olmak üzere tüm KOBİ’lerin % 96’sını teşkil etmesidir(ÖZBEK,2008). İşletmelerin %99’unun KOBİ olduğu, KOBİ’lerin de %96’nın mikro işletmeler olduğu dikkate alındığında, Türkiye’deki işletmelerin %96,04’ünün de 1 ile 9 arasında (10’dan az) işçi çalıştıran mikro işletmeler olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’de KOBİ’lerden bahsedildiğinde Türkiye’deki işletmelerin %96’sının üzerinde bir çoğunluğunun ve bunların da %96’sı olan mikro işletmelerin söz konusu olduğunu dikkate almak gerekir. Bu bakımdan, konumuz olan KOBİ’lerde İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun ağırlıklı olarak Türkiye’deki bütün işletmelerin (%99’unu) ama bu çoğunluğun da ağırlıklı olarak mikro işletmeleri (tüm işletmelerin %96’sını) kapsadığını dikkate almak gerekir

II- KOBİ’LERİN 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI KAPSAMINDA YÜKÜMLÜLÜKLERİ:

İşletme yönetimi içerisinde sistem yönetiminin alt başlıkları kapsamında kalite yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği yönetimi onun alt başlığı altında, endüstriyel risk yönetimi(bunun da içinde malzeme-donanım-proses-hammadde, riskleri) gibi işletme faaliyet alanına göre değişebilen farklı risk gruplarının yönetimi işletme yönetiminin günümüzde ulaştığı gelişimin ifadesidir. İşletme yönetimlerinde bir taraftan finansal matematik (eski ismiyle mali cebir) gibi temel bilimler yönündeki gelişimi ile finansal riskler bakımından finansal yönetim yönünde, diğer taraftan başlı başına tek başına hiçbir disiplini ifade etmeyen ve işletmelerin faaliyet alanına göre insan-işyeri ortamı ilişkileri çerçevesinde çeşitli ve farklı disiplinleri ifade eden iş sağlığı ve güvenliği yönetimi yönündeki gelişimi işletme yönetiminin aynı zamanda disiplinler arası önemini ifade etmektedir. Bu nedenledir ki Matematik, fizik, kimya, biyoloji, Sosyoloji, Psikoloji, Mühendislik ve Mimarlık gibi tüm disiplinler işletme yönetiminde bir araya gelmekte ve bu alanlardaki lisans eğitimlilerin hepsi kendilerini iş hayatına ancak ve ancak işletme master’i ile hazırlayabilmektedirler. Aksi takdirde bunların hepsi kendi lisanslarını işletmekte-yürütmekte yetersiz kalabilmektedir. Bu bakımdan İş sağlığı ve güvenliği konusunun başlı başına mühendislik lisans eğitiminin ya da başlı başına hukuk lisans eğitiminin bir parçası olmadığı ileri sürülebilse de onun yönetim bilimleri ana dalı içinde işletme yönetiminin bir parçası olmadığını ileri sürmek oldukça müşküldür. Yönetim ve işletme yönetimi, işletmelerin sosyal, hukuki, ekonomik, kültürel ve teknolojik tüm yönleriyle yönetimini kapsamak zorundadır. İşletmelerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden yükümlülükleri de insan-ortam ilişkisi nedeniyle tümüyle iş hukuku mevzuatıyla düzenlenmiştir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu açısından İş sağlığı ve güvenliği bakımından genel olarak işletmelerin yükümlülüklerini şu şekilde özetlemek mümkündür.

(1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
İşverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur:
a) Risklerden kaçınmak.
b) Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.
c) Risklerle kaynağında mücadele etmek.
ç) İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek.
d) Teknik gelişmelere uyum sağlamak.
e) Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek.
f) Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek.
g) Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek.
ğ) Çalışanlara uygun talimatlar vermek.
A. RİSK DEĞERLENDİRMESİ, KONTROL, ÖLÇÜM VE ARAŞTIRMA YAPMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

(1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.
b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi.
c) İşyerinin tertip ve düzeni.
ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
(2) İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirler.
(3) İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar.

Risk Değerlendirme
Periyodu
Az Tehlikeli
6 Yıl
Tehlikeli
4 Yıl
Çok Tehlikeli
2 Yıl
Acil Durum Planı Yenileme 6 Yıl 4 Yıl 2 Yıl
Acil Durum Tatbikatı Yılda En Az 1 Defa
Periyodik Muayene 5 Yıl 3 Yıl 1 Yıl

B. ACİL DURUM PLANLARI, YANGINLA MÜCADELE VE İLK YARDIM EKİBİ KURMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

(1) İşveren;
a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek, çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirler ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır.
b) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapar, acil durum planlarını hazırlar.
c) Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirir, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve tatbikatları yaptırır ve ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlar.
ç) Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.

İşveren; işyerlerinde tehlike sınıflarını tespit eden Tebliğde belirlenmiş olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 çalışana kadar;

a) Arama, kurtarma ve tahliye,
b) Yangınla mücadele, konularının her biri için uygun donanıma sahip ve özel eğitimli en az birer çalışanı destek elemanı olarak görevlendirir. İşyerinde bunları aşan sayılarda çalışanın bulunması halinde, tehlike sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan için birer destek elemanı daha görevlendirir. 10 dan az çalışanı olan yerlerde: 1 kişi görevlendirilir.

Acil durum planları; tehlike sınıfına göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç iki, dört ve altı yılda bir yenilenir.

C. TAHLİYE ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

(1) Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda işveren;
a) Çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapar ve çalışanlara gerekli talimatları verir.
b) Durumun devam etmesi hâlinde, zorunluluk olmadıkça, gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilenler dışındaki çalışanlardan işlerine devam etmelerini isteyemez.
(2) İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıkları ve amirine hemen haber veremedikleri durumlarda; istenmeyen sonuçların önlenmesi için, bilgileri ve mevcut teknik donanımları çerçevesinde müdahale edebilmelerine imkân sağlar. Böyle bir durumda çalışanlar, ihmal veya dikkatsiz davranışları olmadıkça yaptıkları müdahaleden dolayı sorumlu tutulamaz.

D. İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ KAYIT VE BİLDİRİME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilen sürede Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur:
a) İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde.
b) Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde.

E. SAĞLIK GÖZETİMİ YAPMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Aşağıdaki hallerde işveren, çalışanlarının sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır: 1) İşe girişlerinde.
2) İş değişikliğinde.
3) İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde.
4) İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre :

a) Az Tehlikeli En Geç 5 Yılda Bir,
B) Tehlikeli En Geç 3 Yılda Bir,
C) Çok Tehlikeli En Geç 1 Yılda Bir,

(2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz.

Bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınır.

F. ÇALIŞANLARA EĞİTİM VERME ZORUNLULUĞU

İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar. Bu eğitim özellikle; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması hâlinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır.
Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz.
(4) İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana işe başlamadan önce, söz konusu kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir. Ayrıca, herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir.
(5) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar işe başlatılamaz.
(6) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, iş sağlığı ve güvenliği risklerine karşı çalışana gerekli eğitimin verilmesini sağlar.

Eğitimin periyodu:

AZ Tehlikeli İşte : 3 Yılda (En Az 8 Saat)
TEHLİKELİ İşte : 2 Yılda (En Az 12 Saat )
ÇOK Tehlikeli İşte : 1 Yılda (En Az 16 Saat) (4 Saat Ve Katları Şeklinde Verilebilir)

Eğitim Konuları: 1. Genel konular

a) Çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler,
b) Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları,
c) İşyeri temizliği ve düzeni,
d) ç) İş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar

2. Sağlık konuları

a) Meslek hastalıklarının sebepleri,
b) Hastalıktan korunma prensipleri ve korunma tekniklerinin uygulanması,
c) Biyolojik ve psikososyal risk etmenleri,
d) ç) İlkyardım

3. Teknik konular

a) Kimyasal, fiziksel ve ergonomik risk etmenleri,
b) Elle kaldırma ve taşıma,
c) Parlama, patlama, yangın ve yangından korunma,
d) İş ekipmanlarının güvenli kullanımı,
e) Ekranlı araçlarla çalışma,
f) Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri,
g) İş kazalarının sebepleri ve korunma prensipleri ile tekniklerinin uygulanması,
h) Güvenlik ve sağlık işaretleri,
i) Kişisel koruyucu donanım kullanımı,
j) İş sağlığı ve güvenliği genel kuralları ve güvenlik kültürü,
k) Tahliye ve kurtarma

G. ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ ATAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ İşyerinde çalışan işçi sayısına göre aşağıda gösterilen sayıda işçi temsilcisi seçilir. İşyerinde çalışan işçi sayısı: Seçilecek İşçi temsilcisi sayısı:

2-50 arası 1
51-100 arası 2
101-500 arası 3
501-1000 arası 4
1001-2000 arası 5
2001- üzeri 6

İlan seçimden önce en az 7 gün önce yapılır. Aday sayısı temsilci sayısının 3 katından fazla olamaz. Adaylar 3 gün içinde işyerinde ilan edilir. Seçilecek temsilcilerde aranan koşullar:
a) 3 yıl tecrübeli ortaokul mezunu
b)Seçim yarıdan bir fazla oylama ile yapılır.
Seçim sonuçları 5 yıl geçerlidir.

H. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURUL OLUŞTURMA ZORUNLULUĞU

50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve 6 aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU” kurulması zorunludur.

Kurul üyelerinin Oluşumu

1. İşveren veya işveren vekili
2. İş güvenliği uzmanı
3. İş yeri hekimi
4. İnsan kaynakları personel sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli kişi
5. Bulunması halinde sivil savunma uzmanı
6. Bulunması halinde formen ustabaşı veya usta
7. Çalışan temsilcisi, birden çok temsilci varsa baş işçi temsilcisi

I. İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI, İŞ YERİ HEKİMİ, DİĞER SAĞLIK PERSONELİ GÖREVLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ:

İş Güvenliği Uzmanı Çalışma süreleri:
10 dan az tehlikeli yerlerde : kişi başı 60 dak/yıl
Diğer yerlerde
Az tehlikeli kişi başı 6 dak/ay 2 000 çalışan 1 ig uzmanı Tam zamanlı
Tehlikeli Kişi başı 8 dak/ay 1 500 çalışan 1 ig uzmanı Tam zamanlı
Çok tehlikeli 12 dak/ay 1 000 çalışan 1 ig uzmanı Tam zamanlı

İşyeri hekimlerinin çalışma süreleri
10’dan az - az tehlikeli yerlerde kişi başı 25 dak/yıl
1) Az tehlikeli 4 dak/ay 2 000 çalışan 1 iyh Tam zamanlı
2) Tehlikeli 6 dak/ay 1 500 çalışan 1 iyh Tam zamanlı
3) Çok tehlikeli 8 dak/ay 1 000 çalışan 1 iyh Tam zamanlı

Diğer sağlık personeli,
a) 10’dan az - az tehlikeli veya tehlikeli yerlerde kişi başı 35 dak/yıl
b) Diğer işyerlerinden;
1) Az tehlikeli 6 dak/ay
2) Tehlikeli 9 dak/ay
3) Çok tehlikeli 12 dak/ay

Bu yükümlülükler baştan beri, bir iş hukuku ve sosyal politika teşkilatı olan Uluslararası Çalışma Teşkilatı (İLO) tarafından gerçekleştirilen ve ulusal uygulamaları yine kendisi tarafından denetlenen evrensel iş hukuku normlarıyla belirlenmektedir.

İş sağlığı ve güvenliği bütün dünyada baştan beri bir sosyal politika konusu olarak düzenlene gelmiştir. Konu, ulusal düzeyde de hep iş hukukunun bir parçası olarak gelişmiş ve iş kanunları kapsamında düzenlenmiştir. Haziran 2012’de İş Kanunu’nun İş Sağlığı ve Güvenliğiyle ilgili hükümleri ayrı bir iş kanunu olarak yeniden düzenlenmiştir. Ancak, iş sağlığı ve güvenliği konusu iş hukukundan ayrı imiş gibi bir yanlış algıyla yapılan bu düzenleme ile iş sağlığı ve güvenliği konusunun iş hukuku ve sosyal politika alanından çıkarılıp uygulamasıyla ve denetimiyle mühendislik alanına devşir ilmesi amaçlanmış ise de bu yaklaşım bütün İLO ve Avrupa Birliği Ülkelerinde tam tersine gelişmelerin yaşandığı, konunun uygulama ve denetiminde var olan ayrışmaların birleştirilip bütünleştirildiği bir dönemde yapılması düzenlemeyi sosyal politika aracı olma özelliğinden saptırılarak belli bir teknik zümreye gelir sağlama aracına dönüştürmek suretiyle amacından saptırılmıştır. Maalesef bu ayrı düzenleme süreci o kadar yanlış algılarla yönetilmiş ki kamuoyunda iş sağlığı ve güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe konulmasıyla (ki zaten iş kanunu hükümleri olarak yürürlükteydi) iş kazalarının bıçakla kesilmiş gibi bir anda biteceği beklentisi oluşturulmuştur.

Şüphesiz ki işin doğrusu bu kanunun hükümleri ister iş kanunu içerisinde ister ayrı bir kanun olarak yürüsün önemli olan bu hükümlerin hangi kanun içerisinde olduğu değil, doğru ve Türkiye’nin sosyo ekonomik şartları ve gerçekleri içerinde sosyal meşruiyet kazanabilmesi yani ilgili iş çevrelerince benimsenmesi ve uygulamasına gerekli sosyal desteğin sağlanmasıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse, İş sağlığı ve güvenliği konusu bütünüyle bir sosyal politika ve iş hukuku konusudur bu sebeple de iş hukukunun diğer hükümleriyle bir bütün olarak uygulanmadığı sürece amaca ulaşılması mümkün değildir. Başka bir ifadeyle bir ülkede işçilerin ücret, dinlenme, tatil, örgütlenme, sosyal güvenlik ve diğer sosyal hakları tam ve zamanında verilip işyerinde ve işyeri dışında işlerinden kaynaklanan üzerlerindeki sosyo ekonomik ve psikolojik baskılar kaldırılmadıkça, insan onuruna yaraşır çalışma hayatı sağlanmadığı sürece, her işletmede veya işyerinde İş güvenliği uzmanı bir Mimar veya bir Mühendis istihdam etmekle veya haricen hizmetini satın almakla o ülkede esas olan çalışma barışını sağlayarak iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek mümkün değildir.

III.İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DEVLETÇE DESTEKLENMESİ

Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı olan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenlik hizmetlerinin devletçe desteklenmesine yönelik olarak 24.12.2013 tarih ve 28861 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik gereğince 1 ve 9 işçi arasında işçi istihdam eden tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için 2014 yılında her işçi için tehlikeli işyerlerinde cari günlük asgari ücretin 1,4’ü, çok tehlikeli işyerleri için ise her işçi için 1.6’sı oranında işverenlere devlet desteği sağlanacaktır. Yani bu destek unsurundan, tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için işçi başına yaklaşık olarak aylık 15,00 TL, çok tehlikeli işyerleri için ise sigortalı başına aylık 17.13 TL devlet desteği verilecektir.

İşyeri tehlike sınıflarının tespitinde, o işyerinde yapılan asıl iş dikkate alınır.

IV. İŞİN DURDURULMASI

Çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur.

İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilir. İşveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde işin durdurulması kararına itiraz edebilir

Fatih Cengizler AV. Özgür Özdemir
Emekli Baş İş Müfettişi
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Genel Danışmanı

Fatih Cengizler Hakkında:

İş hayatına 1973 yılında başlayan Cengizler, M.T.A. ve T.K.İ. işletmelerinde çalıştıktan sonra Eskişehir Bölge Ticaret Müdürlüğü’nde görev almıştır. Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettiş Kurulu Başkanlığı’nda sırasıyla; İş Müfettiş Yardımcısı, İş Müfettişi ve İş Baş Müfettişi görevlerini üstlenmiş ve 2007 yılında emekli olarak So-dan Sosyal Danışmanlık Limited Şirketinin kurmuştur.

İçeriği Paylaşın

eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.

Hemen Özgeçmiş Oluştur

Eleman mı Arıyorsunuz?

400 Bin firma aradığı elemanı burada buldu. Hemen iş ilanınızı yayınlayın ve milyonlarca iş arayan adaya hızlı ve kolay bir şekilde ulaşın.

Hemen İlan Yayınla 0216 606 14 12

Bu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.