Mükemmeliyetçilik, bazı durumlarda motivasyonun arkasındaki güçtür. Ancak sürekli mükemmel olmayı sürdürmek strese neden olabilir. Stresin yanı sıra mükemmeliyetçilik üretkenliği de engelleyebilir. Peki, daha yaratıcı ve üretken olmanın yolları nelerdir?
Mükemmeliyetçilik tuzağı, yavaş yavaş ortaya çıkan bir düşünme biçimi ve inanç sistemidir. (1) Rekabetçi ortamdan gelen dış baskı, başkalarıyla kendini olumsuz şekilde kıyaslama alışkanlığı birleştiğinde, kişisel yetersizlik duygusunun gelişmesine sebep olur. “Mükemmeliyetçilik nedir?” sorusuna insanın kendini iyi hissetmesi ve üzerine yüklenen taleplerin üstesinden gelmesi için geliştirdiği bir başa çıkma stratejisidir cevabı verilebilir. (1)
Mükemmeliyetçilik takıntısı sonucunda insan, yapılan her şeyin kusursuz olması gerektiği inanır. Gerçekçi olmayan hedef ve standartlar belirlemek, kişinin kendisini eleştirme eğilimini geliştirmesine yol açar. Dolayısıyla mükemmelliyetçilikle üretkenlik el ele gitmez. İmkansız standartlara sahip olmak, işlerin yapılmasını imkansız hale getirebilir. Mükemmeliyetçilik, insanların üretkenliğini aşağıdaki şekillerde etkiler:
Üretkenliği artırmak için öncelikle mükemmeliyetçiliğin bırakılması gerekir. Mükemmeliyetçilik, üstesinden gelinmesi zor bir özellik olabilir. Çünkü, çoğu insan işleri en iyi şekilde tamamlama ve başarılı olma arzusuna sahiptir. Bu noktada kendinizi ikna etmeli; hataların, çözülmesi gereken problemlerin başarının bir parçası olduğunu kabul etmelisiniz.
Kendinizi geliştirmek, daha başarılı olmak istiyorsanız aklınıza “üretkenlik nedir?” sorusu gelebilir. Üretkenlik, bir kişinin görevleri tamamlamadaki verimliliğinin bir ölçüsüdür. (2) Verimlilik ise önemli şeylerin tutarlı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Buradaki kilit nokta; hatasız değil, tutarlı olmaktır.
Herkesin hayatı ve kariyeri için belirlediği hedefler vardır. Hedef belirleme, üretken olmanın yolları arasında önemli bir noktadadır. 1980 yılında hedef belirleme ile üretkenlik arasındaki bağlantıya ilişkin Locke ve arkadaşları bir araştırma yapmıştır. (3) Bu araştırmanın sonucunda hedeflerin performansı etkileyen ana mekanizma olduğu görülmüştür. Çünkü hedefler, dikkati yönlendirmek, çabayı harekete geçirmek, kararlılığı artırmak ve strateji oluşturmak için insanları motive eder.
Hedef belirlemek üretkenlik için oldukça önemli olsa da gerçekçi beklentiler oluşturmayı da unutmamalısınız. Örneğin, uzun süredir kitaplarınızı ihmal etmeye başladığınızı fark ettiniz. Bugünden itibaren bir plan oluşturarak her gün 22.00 ile 23.00 arasında kitap okumaya ayırmayı planladınız. Bu hedef belirlemeye mükemmel bir örnektir. Ancak, 22:00 ile 23:00 arasında 300 sayfalık bir kitap bitireceğinizi hedeflerseniz, bu durum gerçekçi olmayacaktır. Kitap okuma için ayırdığınız saatin sonlarına yaklaştıkça stres yaşamanıza ve kendinizi başarısız hissetmenize sebebiyet verecektir.
Birden fazla görev ve projeyle uğraşırken, motivasyonunuz düşebilir. Zorlu teslim tarihleri, yaklaşmakta olan görevler ve ağır iş yükü göz korkutucu gelebilir. Böyle durumlarda “nasıl daha fazla üretken olunur?” sorusunu kendinize soruyor olabilirsiniz. Bu noktada önceliklendirme, üretkenliğinizi artırmaya yardımcı olacaktır. Önceliklendirme yapmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
Başarısızlıkta, öğrenme fırsatı gizlidir. Bu fırsatın nedeni başarısızlığın hataları gözden geçirme fırsatı vermesidir. Hatalı noktalar gözden geçirilerek, eksiklikler giderilebilir. Düşünme de başarısızlığın önemli bir parçasıdır. Neyin iyi gitmediğini değerlendirme fırsatı sunar. Aynı şeyi yapmaya devam edip farklı sonuçlar elde edilemeyeceği için başarısızlık, yeni bir bakış açısı elde etme şansı da sağlar.
Takım çalışması, başarıya ve üretkenliğe giden en önemli yollardan biridir. Birlikte çalışmak, farklı becerileri, fikirleri ve bakış açılarını bir araya getirmek ekip verimliliğiyle birlikte başarıyı da artırır. Bu noktada delegasyon da oldukça önemlidir. Delegasyon, yetki devridir. Belirli bir görev veya projeyle ilgili kararlar alması için takım üyesinin yetkisini başka birine kasıtlı olarak devretmesi anlamına gelir. Delegasyon, ilgi alanlarına ve uygunluk durumlarına göre görev almasına destek verir. Bu da verimliliğin artmasına katkıda bulunur.
Sürdürülebilir üretkenlik, bireysel ihtiyaçlarla iş yaşamının ihtiyaçları arasında denge sağlamaktır. Yani, profesyonel yaşamı sürdürürken bireysel ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemeniz gerekir. İyi beslendiğinizde, uyku düzenine dikkat ettiğinizde, kendinize güvendiğinizde ve enerjik olduğunuzda en üretken halinizde olursunuz. Sağlıklı alışkanlıklar edindikçe verimliliğiniz artar. Bu sebeple iş ve özel hayat arasında bir denge kurmayı unutmayın.
Siz de aklınızdaki soruları sorabilir, konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bu haber için yorum bulunmamaktadır.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.