Günümüzde çalışma hayatındaki ekonomik ve teknolojik gelişmeler, işverenlerin iş organizasyonu içinde farklı yöntemlere başvurmasına neden oluyor. Bunlardan biri de alt işverenlik yani taşeronluk sistemi. Bu sistemde çalışan, gerçek işvereni dışında başka bir işyerinde sigortalı görünebilir. Peki, çalışanın başka işyerinde sigortalı gözükmesi ne anlama gelir? Çalışanın hakları nasıl korunur? Hizmet tespit davaları nedir? İşte merak edilen tüm soruların cevabı..
.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesine göre, asıl işverenin işin tamamını veya bir bölümünü başka bir işverene yaptırması durumu alt işverenlik (taşeronluk) olarak adlandırılır. Özellikle inşaat sektöründe sıkça rastlanan bu uygulamada, çalışanlar genellikle alt işverenler tarafından sigortalı gösterilir.
Ancak bazı durumlarda, çalışanın sigorta kaydı, gerçek işveren dışında başka bir işyeri üzerinden yapılabilir. Bu, işverenlerin yasal yükümlülüklerden kaçınması veya çalışan haklarını sınırlaması amacıyla gerçekleşebilir. Böyle bir durumda, çalışanın gerçek çalışma durumu ile sigorta kayıtları arasında uyuşmazlık ortaya çıkar.
İşçinin sigorta kayıtlarının başka bir işyerinde görünmesi, onun o işyerinde gerçekten çalıştığı anlamına gelmeyebilir. İşverenler, çalışanın kıdem tazminatı, ücret alacakları gibi haklarını engellemek için muvazaalı olarak sigortayı başka işyerinde gösterebilir.
Yargıtay kararları da, eylemli çalışma esasının kabul edildiğini, yani çalışanın fiilen hangi işverenin gösterdiği yerde çalıştığının önemli olduğunu belirtmektedir. Sigortalı başka bir işyerinde gözükse bile, gerçek işverenle hizmet ilişkisinin devam edip etmediği, bu durumun araştırılması gerekir.
Bu da ilginizi çekebilir: Çalışmadığı Halde Sigortalı Göstermenin Cezası Nedir?
5510 sayılı Sosyal Sigorta ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86/9 maddesine göre, sigortalıların aylık prim ve hizmet belgeleri eksik ya da yanlış verildiğinde, çalışanlar beş yıl içinde iş mahkemesine başvurarak hizmet tespiti davası açabilirler.
Hizmet tespit davası, çalışanın gerçek çalışma süresi ve işvereni belirlenerek haklarının korunmasını sağlar. Bu davalar, sosyal güvenlik hakkının korunması açısından büyük önem taşır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre iş mahkemeleri, iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda yetkilidir. Hizmet tespit davaları ise, 7036 sayılı kanundaki arabuluculuk zorunluluğuna tabi değildir; doğrudan dava açılabilir.
1. İşçi başka işyerinde sigortalı görünüyorsa ne yapmalı?
İşçi, hizmet tespit davası açarak gerçek çalışma süresi ve işverenini mahkeme önünde ispatlayabilir.
2. Hizmet tespit davası açmak için süre ne kadardır?
Sigortalılık süresinin sona erdiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır.
3. Hizmet tespit davalarında arabuluculuk zorunlu mudur?
Hayır, hizmet tespit davaları arabuluculuk şartına tabi değildir.
4. İşverenin başka işyerinde sigorta göstermesi çalışan haklarını etkiler mi?
Hayır, muvazaalı sigorta kayıtları çalışanın haklarını ortadan kaldırmaz, çalışan gerçek çalışma süresi kadar hak talep edebilir.
5. Hizmet tespit davası ile hangi haklar talep edilebilir?
Kıdem tazminatı, ücret alacakları, fazla mesai, genel tatil ücretleri gibi çalışan hakları talep edilebilir.
Çalışanın başka işyerinde sigortalı gözükmesi, çoğu zaman gerçek çalışma koşullarını yansıtmayabilir ve çalışanın haklarını engelleyebilir. Bu durumda çalışanın haklarını koruyabilmesi için hizmet tespit davası açması önemlidir. Yargıtay kararları da bu davalarda çalışanın lehine geniş bir araştırma yapılması gerektiğini ve gerçek işverenin sorumluluktan kurtulamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Siz de aklınızdaki soruları sorabilir, konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bu haber için yorum bulunmamaktadır.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.